POPÜLİZM
18.10.2006 11:22:12
18.10.2006 11:22:12
Aslında hemen her gün bu konularda bir şeyler yazılabileceğini de biliyorum.Bu sayfada birkaç konuyu tekrar ele alacağımı açıklamıştım.
Aslında hemen her gün bu konularda bir şeyler yazılabileceğini de biliyorum.
Ama bunun bir etkisinin olması gerektiğine karar verdim. Burada bana bu imkânı verenlere müteşekkirim. Zira kendimi geliştirme imkânı yakaladım. Aynı durumu televizyon programım için de söyleyebilirim. Çok kısa bir zaman içerisinde kanalın normal izlenme oranının çok üzerinde bir başarı yakalanmış olması beni şaşırtsa da, bunun için yalnız başına, hiçbir yerden destek almadan yapmış olmamın sonucunda “ ben de bir şeyler yapabilirim “ özgüveni oluşmasına katkı sağlamıştır.
Bundan dolayı da televizyon kanalıma ve yöneticilerine müteşekkirim.
İnanıyorum ki, daha iyi imkânlarla çok daha iyi işler çıkarabilirim.
Bu bir veda yazısı gibi gelebilir, ama veda yazısı değil. Ancak kendi dünyamda veya içimde bir veda yazısı olarak değerlendiriyorum. Umuyor ve diliyorum ki, Allah beni iyi işler yapmaya eriştirsin.
***
Yukarıdaki ifadelerim yalan dünya içinde yalancı insanların nasıl hesap vereceklerini anlamaya yardımcı olmak için veya kendi kendime bu konuda yardımcı olmak için söyledim.
Hani vardır ya moda tabirlerden birisi… “Popülizm” kelimesi. İçeriği anlamıyla her kesimin en çok müracaat ettiği yol.
İnanan kesimin de inanmayan kesimin de, burada çeşitlendirebileceğim bir sürü kesimin ortak tavrıdır diyebilirim POPÜLİZM.
Bu tabi çok kötü sonuç doğurmaktadır. Öyle ki ilkokul çağında sınıf başkanını seçmek için yarışan çocuklara kadar sirayet etmiş görünmektedir. Yani sonumuzu Allah doğru getirsin.
Onun için bir makam işgal edene kadar yapılan popülizm, bir de makama geldikten sonraki popülizm farklılık arz etmektedir. İkisi de bana göre yalancılığın daniskasıdır. Ama el mahkûm vatandaş olarak bağımlı durumdayız. Zamanımız öyle oldu ki bunu becerebilenler hep kazananlar oldu. Ama nereye kadar bilinmez.
Ben de kendime baktığımda, karşılaştığım olaylarda bunu iliklerime kadar yaşamaktayım.
İnsanları uyanık olmaya davet ederken belki de en çok kendime sesleniyorum. Sesimi ne kadar duyurabilirsem o kadar mutlu olurum.
***
Sayın Başbakan dün ani rahatsızlığı beni tedirgin etti. Buradan geçmiş olsun mesajlarımı iletmek istiyorum. Dün en yakınlarına bunu iletmeye çalışsam da, burada da tekrarlamak istiyorum.
Bu konuda sorumlu insanların şapkayı önüne koyarak tekrar düşünmelerini öneririm. Gerçekten çok ama çok kötü korunmaktadır Başbakan. Dün bu resimleri izlerken 2002 deki seçim çalışmasında yaşadıklarımız gözümün önünde film karesi halinde geçiverdi. Bu konuda da neler yapmıştık… Umarım kendisi de bir an önce bu konuda tedbirini alır.
Tekrar geçmiş olsun diliyor, sağlık diliyorum.
Aslında hemen her gün bu konularda bir şeyler yazılabileceğini de biliyorum.
Ama bunun bir etkisinin olması gerektiğine karar verdim. Burada bana bu imkânı verenlere müteşekkirim. Zira kendimi geliştirme imkânı yakaladım. Aynı durumu televizyon programım için de söyleyebilirim. Çok kısa bir zaman içerisinde kanalın normal izlenme oranının çok üzerinde bir başarı yakalanmış olması beni şaşırtsa da, bunun için yalnız başına, hiçbir yerden destek almadan yapmış olmamın sonucunda “ ben de bir şeyler yapabilirim “ özgüveni oluşmasına katkı sağlamıştır.
Bundan dolayı da televizyon kanalıma ve yöneticilerine müteşekkirim.
İnanıyorum ki, daha iyi imkânlarla çok daha iyi işler çıkarabilirim.
Bu bir veda yazısı gibi gelebilir, ama veda yazısı değil. Ancak kendi dünyamda veya içimde bir veda yazısı olarak değerlendiriyorum. Umuyor ve diliyorum ki, Allah beni iyi işler yapmaya eriştirsin.
***
Yukarıdaki ifadelerim yalan dünya içinde yalancı insanların nasıl hesap vereceklerini anlamaya yardımcı olmak için veya kendi kendime bu konuda yardımcı olmak için söyledim.
Hani vardır ya moda tabirlerden birisi… “Popülizm” kelimesi. İçeriği anlamıyla her kesimin en çok müracaat ettiği yol.
İnanan kesimin de inanmayan kesimin de, burada çeşitlendirebileceğim bir sürü kesimin ortak tavrıdır diyebilirim POPÜLİZM.
Bu tabi çok kötü sonuç doğurmaktadır. Öyle ki ilkokul çağında sınıf başkanını seçmek için yarışan çocuklara kadar sirayet etmiş görünmektedir. Yani sonumuzu Allah doğru getirsin.
Onun için bir makam işgal edene kadar yapılan popülizm, bir de makama geldikten sonraki popülizm farklılık arz etmektedir. İkisi de bana göre yalancılığın daniskasıdır. Ama el mahkûm vatandaş olarak bağımlı durumdayız. Zamanımız öyle oldu ki bunu becerebilenler hep kazananlar oldu. Ama nereye kadar bilinmez.
Ben de kendime baktığımda, karşılaştığım olaylarda bunu iliklerime kadar yaşamaktayım.
İnsanları uyanık olmaya davet ederken belki de en çok kendime sesleniyorum. Sesimi ne kadar duyurabilirsem o kadar mutlu olurum.
***
Sayın Başbakan dün ani rahatsızlığı beni tedirgin etti. Buradan geçmiş olsun mesajlarımı iletmek istiyorum. Dün en yakınlarına bunu iletmeye çalışsam da, burada da tekrarlamak istiyorum.
Bu konuda sorumlu insanların şapkayı önüne koyarak tekrar düşünmelerini öneririm. Gerçekten çok ama çok kötü korunmaktadır Başbakan. Dün bu resimleri izlerken 2002 deki seçim çalışmasında yaşadıklarımız gözümün önünde film karesi halinde geçiverdi. Bu konuda da neler yapmıştık… Umarım kendisi de bir an önce bu konuda tedbirini alır.
Tekrar geçmiş olsun diliyor, sağlık diliyorum.