Vezir ile Köylü

Kapat
X
 
  • Zaman
  • Gösterim
Clear All
yeni mesajlar
  • orbay
    Senior Member
    • 11-02-2005
    • 5871

    Vezir ile Köylü

    Padişah veziri ile birlikte sabah erkenden ahalinin durumu nasıl bir göreyim diyerek tebdili kıyafetle yola çıkar. Epey bir süre yol gittikten sonra tarlada çalışan yaşlı bir köylüye rastlarlar.

    Padişah köylüye selam verir.

    Köylü padişahı tebdili kıyafet gezmesine rağmen tanır ve ALEYKÜMSELAM PADİŞAHIM 'der

    ve aralarında bu konuşma gecer.

    PADİŞAH: Geç kalmışsın

    KÖYLÜ : Er kalktımda el aldı.

    PADİŞAH: Irakdan nasılsın

    KÖYLÜ : Sayende iyiyim

    PADİŞAH: İkiden nasılsın

    KÖYLÜ : İkiyi üç ettim.

    PADİŞAH: Kaz yolmasını bilir misin?

    KÖYLÜ : Pek bilirim.

    Köylünün bu cevapları üzerine padişah veziri ile birlikte saraya geri döner.Vezirine köylünün cevaplarından ne anladığını sorar, vezirden hiç bir cevap alamaz.

    PADİŞAH: Ben yarın ölsem yerime vekalet edecek kişisin? Sen daha köylünün cevaplarından bir şey anlamıyorsun,bu halde sen nasıl benim yerime vekalet edersin? Bu halkın durumu ne olur? Ne yaparsan yap köylünün cevaplarının ne anlama geldiğini öğren yoksa sen bilirsin deyip veziri yollamış.

    Evine giden vezirin halini gören hanımı vezire ne olduğunu sormuş fakat vezirden hiçbir cevap alamamış.Bir müddet geçmiş vezirin durumuna üzülen hanımı vezire; Derdini söylemeyen derman bulamaz,neyin var söyle bir bakalım demiş,vezir çaresizlik içinde; durumunu hanımına anlatmış,hanımı; senin üzüldün şeye bak,evden biraz altın al,yaşlı olduğu için köylü hala oralardadır,parayı ver cevaplarını sor demiş.

    Bu yola çok sevinen vezir altınları aldığı gibi yola çıkmış, Köylüyle konuştukları yere gelmiş ve köylünün orda olduğunu görmüş.

    VEZİR : Senin padişaha verdiğin cevapların anlamlarını öğrenmeye geldim .

    KÖYLÜ : Tamam öğrenebilirsin ama bedava olmaz.

    VEZİR : 100 altın vermiş sormuş, padişah sana geç kalmışsın dedi.Sen er kalktımda el aldı dedin.

    KÖYLÜ :Padişah bana coçukların yokmu bu yaşta sen hala çalışıyorsun dedi. Bende oğlum vardı,evlendirdim,el kızı alıp gitti demiş.

    VEZİR : 100 altın daha verip sormuş, padişah sana ırakdan nasılsın dedi.Sen sayende iyiyim dedin.

    KÖYLÜ : Gözlerin nasıl uzağı göre biliyor musun dedi bende iyiyim göre biliyorum dedim.

    VEZİR : 100 altın daha verip sormuş, Padişah sana ikiden nasılsın dedi.Sen ikiyi üç ettim dedin.

    KÖYLÜ : Bana ayakların nasıl diye sordu bende dizlerim ağrıyor,yürümekte zorlanıyorum baston kullanmaya başladım dedim.

    VEZİR : 100 altın daha verip sormuş, Padişah sana kaz yolmasını bilir misin dedi.Sende pek bilirim dedin.

    KÖYLÜ : Padişah bana senin için göndersem yolabilirmisin dedi bende pek bilirim dedim ve sen burayı geldin paralarını almakla kaz yolmuş oldum der.

    Bunun üzerine vezir cebinde kalan parayı da köylüye verir ve uzaklaşır.
  • YuSuF ErGiN
    Senior Member
    • 23-01-2006
    • 10188

    #2
    Konu: Vezir ile Köylü

    pekte safmış bu vezir yahu )

    Yorum

    • anterior
      Senior Member
      • 06-11-2006
      • 6453

      #3
      Konu: Vezir ile Köylü

      Originally posted by yusufergin
      pekte safmış bu vezir yahu )
      Sadece bu değil, bunların hepsi saf...: )

      Yorum

      • YuSuF ErGiN
        Senior Member
        • 23-01-2006
        • 10188

        #4
        Konu: Vezir ile Köylü

        Originally posted by anterior
        Sadece bu değil, bunların hepsi saf...: )
        :eek::eek::eek:hahohi

        Yorum

        • Kadim
          Senior Member

          • 30-01-2004
          • 4782

          #5
          Konu: Vezir ile Köylü

          Vezirin yerinde olsam ben de hiç bişi anlamaz ve yolunulurdum. Saçma geldi...

          Yorum

          • YuSuF ErGiN
            Senior Member
            • 23-01-2006
            • 10188

            #6
            Konu: Vezir ile Köylü

            Buradaki değişik bir anlatımı var :D

            Originally posted by anterior
            Çok soğuk bir kış günü padişah, tebdil-i kıyafet gezmeye karar vermiş. Yanına başvezirini alıp yola çıkmış. Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir adam görmüşler. Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş. Padişah, ihtiyarı selamlamış:

            "Selamunaleykum ey pir'i fani..."
            "Aleykumselam ey serdar'ı cihan..."

            Padişah sormuş:

            "Altılarda ne yaptın?"
            "Altıya altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor..."

            Padişah gene sormuş:

            "Geceleri kalkmadın mı?"
            "Kalktık... Lakin, ellere yaradı..."

            Padişah gülmüş:

            "Bir kaz göndersem yolar mısın?"
            "Hem de ciyaklatmadan..."

            Padişahla baş vezir adamın yanından ayrılıp yola koyulmuşlar. Padişah baş vezire dönmüş:

            "Ne konuştuğumuzu anladın mı?"
            "Hayır padişahım..."

            Padişah sinirlenmiş:

            "Bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan kelleni alırım."

            Korkuya kapılan başvezir, padişahı saraya bıraktıktan sonra telaşla dere kenarına dönmüş. Bakmış adam hala orada çalışıyor.

            "Ne konuştunuz siz padişahla?"

            Adam, başveziri şöyle bir süzmüş:

            "Kusura bakma. Bedava söyleyemem. Ver bir yüz altın söyleyeyim."

            Baş vezir, yüz altın vermiş.

            "Sen padişahı, serdar-ı cihan, diye selamladın. Nereden anladın padişah olduğunu."
            "Ben dericiyim. Onun sırtındaki kürkü padişahtan başkası giyemezdi."

            Vezir kafasını kaşımış.

            "Peki, altılara altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor ne demek.."

            Adam, bu soruya cevap vermek için de bir yüz altın daha almış.

            "Padişah, altı aylık yaz döneminde çalışmadın mı ki, kış günü çalışıyorsun, diye sordu. Ben de, yalnızca altı ay yaz değil, altı ay da kış çalışmazsak, yemek bulamıyoruz dedim. 32 ise ağızdaki dişten kinaye, boğaz..."

            Vezir bir soru daha sormuş...

            "Geceleri kalkmadın mı ne demek?"

            Adam bir yüz altın daha almış.

            "Çocukların yok mu diye sordu. Var, ama hepsi kız. Evlendiler, başkasına yaradılar, dedim..."

            Vezir gene kafasını sallamış.

            "Bir de kaz gönderirsem dedi, o ne demek..."

            Adam gülmüş.

            "Onu da sen bul..."

            Yorum

            İşlem Yapılıyor