Padişah veziri ile birlikte sabah erkenden ahalinin durumu nasıl bir göreyim diyerek tebdili kıyafetle yola çıkar. Epey bir süre yol gittikten sonra tarlada çalışan yaşlı bir köylüye rastlarlar.
Padişah köylüye selam verir.
Köylü padişahı tebdili kıyafet gezmesine rağmen tanır ve ALEYKÜMSELAM PADİŞAHIM 'der
ve aralarında bu konuşma gecer.
PADİŞAH: Geç kalmışsın
KÖYLÜ : Er kalktımda el aldı.
PADİŞAH: Irakdan nasılsın
KÖYLÜ : Sayende iyiyim
PADİŞAH: İkiden nasılsın
KÖYLÜ : İkiyi üç ettim.
PADİŞAH: Kaz yolmasını bilir misin?
KÖYLÜ : Pek bilirim.
Köylünün bu cevapları üzerine padişah veziri ile birlikte saraya geri döner.Vezirine köylünün cevaplarından ne anladığını sorar, vezirden hiç bir cevap alamaz.
PADİŞAH: Ben yarın ölsem yerime vekalet edecek kişisin? Sen daha köylünün cevaplarından bir şey anlamıyorsun,bu halde sen nasıl benim yerime vekalet edersin? Bu halkın durumu ne olur? Ne yaparsan yap köylünün cevaplarının ne anlama geldiğini öğren yoksa sen bilirsin deyip veziri yollamış.
Evine giden vezirin halini gören hanımı vezire ne olduğunu sormuş fakat vezirden hiçbir cevap alamamış.Bir müddet geçmiş vezirin durumuna üzülen hanımı vezire; Derdini söylemeyen derman bulamaz,neyin var söyle bir bakalım demiş,vezir çaresizlik içinde; durumunu hanımına anlatmış,hanımı; senin üzüldün şeye bak,evden biraz altın al,yaşlı olduğu için köylü hala oralardadır,parayı ver cevaplarını sor demiş.
Bu yola çok sevinen vezir altınları aldığı gibi yola çıkmış, Köylüyle konuştukları yere gelmiş ve köylünün orda olduğunu görmüş.
VEZİR : Senin padişaha verdiğin cevapların anlamlarını öğrenmeye geldim .
KÖYLÜ : Tamam öğrenebilirsin ama bedava olmaz.
VEZİR : 100 altın vermiş sormuş, padişah sana geç kalmışsın dedi.Sen er kalktımda el aldı dedin.
KÖYLÜ :Padişah bana coçukların yokmu bu yaşta sen hala çalışıyorsun dedi. Bende oğlum vardı,evlendirdim,el kızı alıp gitti demiş.
VEZİR : 100 altın daha verip sormuş, padişah sana ırakdan nasılsın dedi.Sen sayende iyiyim dedin.
KÖYLÜ : Gözlerin nasıl uzağı göre biliyor musun dedi bende iyiyim göre biliyorum dedim.
VEZİR : 100 altın daha verip sormuş, Padişah sana ikiden nasılsın dedi.Sen ikiyi üç ettim dedin.
KÖYLÜ : Bana ayakların nasıl diye sordu bende dizlerim ağrıyor,yürümekte zorlanıyorum baston kullanmaya başladım dedim.
VEZİR : 100 altın daha verip sormuş, Padişah sana kaz yolmasını bilir misin dedi.Sende pek bilirim dedin.
KÖYLÜ : Padişah bana senin için göndersem yolabilirmisin dedi bende pek bilirim dedim ve sen burayı geldin paralarını almakla kaz yolmuş oldum der.
Bunun üzerine vezir cebinde kalan parayı da köylüye verir ve uzaklaşır.
Padişah köylüye selam verir.
Köylü padişahı tebdili kıyafet gezmesine rağmen tanır ve ALEYKÜMSELAM PADİŞAHIM 'der
ve aralarında bu konuşma gecer.
PADİŞAH: Geç kalmışsın
KÖYLÜ : Er kalktımda el aldı.
PADİŞAH: Irakdan nasılsın
KÖYLÜ : Sayende iyiyim
PADİŞAH: İkiden nasılsın
KÖYLÜ : İkiyi üç ettim.
PADİŞAH: Kaz yolmasını bilir misin?
KÖYLÜ : Pek bilirim.
Köylünün bu cevapları üzerine padişah veziri ile birlikte saraya geri döner.Vezirine köylünün cevaplarından ne anladığını sorar, vezirden hiç bir cevap alamaz.
PADİŞAH: Ben yarın ölsem yerime vekalet edecek kişisin? Sen daha köylünün cevaplarından bir şey anlamıyorsun,bu halde sen nasıl benim yerime vekalet edersin? Bu halkın durumu ne olur? Ne yaparsan yap köylünün cevaplarının ne anlama geldiğini öğren yoksa sen bilirsin deyip veziri yollamış.
Evine giden vezirin halini gören hanımı vezire ne olduğunu sormuş fakat vezirden hiçbir cevap alamamış.Bir müddet geçmiş vezirin durumuna üzülen hanımı vezire; Derdini söylemeyen derman bulamaz,neyin var söyle bir bakalım demiş,vezir çaresizlik içinde; durumunu hanımına anlatmış,hanımı; senin üzüldün şeye bak,evden biraz altın al,yaşlı olduğu için köylü hala oralardadır,parayı ver cevaplarını sor demiş.
Bu yola çok sevinen vezir altınları aldığı gibi yola çıkmış, Köylüyle konuştukları yere gelmiş ve köylünün orda olduğunu görmüş.
VEZİR : Senin padişaha verdiğin cevapların anlamlarını öğrenmeye geldim .
KÖYLÜ : Tamam öğrenebilirsin ama bedava olmaz.
VEZİR : 100 altın vermiş sormuş, padişah sana geç kalmışsın dedi.Sen er kalktımda el aldı dedin.
KÖYLÜ :Padişah bana coçukların yokmu bu yaşta sen hala çalışıyorsun dedi. Bende oğlum vardı,evlendirdim,el kızı alıp gitti demiş.
VEZİR : 100 altın daha verip sormuş, padişah sana ırakdan nasılsın dedi.Sen sayende iyiyim dedin.
KÖYLÜ : Gözlerin nasıl uzağı göre biliyor musun dedi bende iyiyim göre biliyorum dedim.
VEZİR : 100 altın daha verip sormuş, Padişah sana ikiden nasılsın dedi.Sen ikiyi üç ettim dedin.
KÖYLÜ : Bana ayakların nasıl diye sordu bende dizlerim ağrıyor,yürümekte zorlanıyorum baston kullanmaya başladım dedim.
VEZİR : 100 altın daha verip sormuş, Padişah sana kaz yolmasını bilir misin dedi.Sende pek bilirim dedin.
KÖYLÜ : Padişah bana senin için göndersem yolabilirmisin dedi bende pek bilirim dedim ve sen burayı geldin paralarını almakla kaz yolmuş oldum der.
Bunun üzerine vezir cebinde kalan parayı da köylüye verir ve uzaklaşır.
Yorum